Serviks kanseri
kadın kanserleri içerisinde ikinci sıklıkta görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2006 yılında tüm dünyada 510.000 yeni serviks kanseri olgusu tanı almış ve 288.000
kadın serviks kanserinden ölmüştür ve serviks kanseri özellikle geri kalmış ülkelerde görülen bir
sağlık sorunudur. Gelişmiş ülkelerde de yaygın serviks kanseri tarama programlarının varlığına karşın serviks kanseri halen önemli bir
sağlık sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır.Amerikan
Kanser Derneği verilerine göre ABD’de 2006 yılında 9710 yeni serviks kanseri olgusu tanı almış ve serviks kanserinden 3700 olgu ölmüştür .Türkiye’de ise, 2002 yılında
Sağlık Bakanlığı tarafından 8 ilde yapılan
kanser araştırma çalışmasında saptanan ortalama serviks kanseri insidansı 100.000’de 3.96’dır. Türkiye’de GLOBOCAN verilerine göre yıllık ortalama 1500 civarında serviks kanseri görülmektedir.
Human Papillomavirus (HPV) infeksiyonunun, bazı yardımcı faktörlerin de etkisiyle serviks kanserine yol açtığı günümüzde kabul görmektedir. Serviks kanserlerinin %99.7’si HPV DNA’sı içermektedir. Bilimsel yayınlar, HPV varlığının servikste
kanser gelişimi için ‘gerekli’ olduğunu vurgularken, ‘yeterli’ olmadığı konusunda birleşmektedir. Öyle ki HPV Tip 16 infeksiyonu oluştuğunda serviks kanseri gelişimi için risk oranları artışı (Odds ratio-OR) 434 kat olarak hesaplanmaktadır. Benzer biçimde, HPV Tip 18 için risk oranları artışı (OR) 248 kattır.
Genital infeksiyonlar arasında da HPV’nin rolü giderek artmaktadır. HPV, ABD’de cinsel
ilişki ile bulaşan hastalıklar arasında en sık görülenidir. ABD’de toplumun yaklaşık %15’inin HPV ile infekte olduğu ileri sürülmekte ve virusun
yaşam boyu bulaşma oranı %75 olarak bildirilmektedir. Bunun yanısıra ABD’de 1966 ile 1987 arasında, genital siğil nedeniyle doktora başvuran olguların sayısı her yıl artarak yıllık ortalama 70.000’den 360.000’e çıkmıştır. HPV ile ilişkili genital enfeksiyonların yaygınlığı, serviks kanserinin yanısıra ikinci önemli bir konuyu gündeme getirmektedir.
Viroloji
HPV 72 kapsomerden oluşan zarfsız bir DNA virusudur. Deri ve mukozalarda tespit edilen bu virusun 200’den fazla
tipi vardır ve bunların %40’ı anogenital epitelde görülür. Bunlar servikal
kanser örneklerinde belirlenme oranlarına göre serviks kanseri gelişimi için yüksek riskli (HR) ve düşük riskli olarak (LR) olarak sınıflandırılmaktadırlar.
Onbeş anogenital HPV
tipi yüksek riskli olarak belirlenmiştir: 16,18,31,33,35,39,45,51,52,56,58,59,68,73,82.
Üç HPV
tipi ise ‘olası’ yüksek riskli olarak kabul edilmektedir: 26,53,66.
Düşük riskli HPV: 6,11
Bulaşma
HPV bulaşması açısından en önemli risk faktörü seksüel aktivitedir.
Erkek ve kadınlarda HPV bulaşma riski cinsel partner sayısı ile artar ve
kadın ve erkeğin beraber olduğu daha önceki partnerlerinin sayısı da önemli bir etkendir. Özellikle menarşa yakın cinsel ilişkiye başlamış grup en yüksek riske sahiptir. Buradaki sorun; genç kadında aktif transformasyon zonundaki mevcut immatür metaplazinin cinsel ilişkiyle bulaşması olası çeşitli faktörlere çok daha fazla duyarlı olmasıdır.
http://polatdursun.com/hpv-human-papillomavirus/